1 Kasım 2011 Salı

6.Blog Yazarları Buluşması


Gecikmiş bir yazıyla herkese sıcacık merhabalar blogcanlarımmmmm:)

1 aydır Antalya'dan dönemediğim için maalesef yazamadım bu güzel buluşmayı sıcağı sıcağına...

2 Ekim'de  Kadıköy Türk Balon Cafe – Restaurant’ta Sevgili arkadaşlarımız Esra Kars, Melike Ertunç, Meltem Ertunç ve Zeynep Özcan tarafından organize edilen 6. Blog Yazarları Buluşmasındaydım.
Sıcacık bir ortam,sıcacık güler yüzlü insanlar her tarafımı kuşatmıştı ...Eee ne yapmak lazım,elbette tadını çıkardım bu atmosferin:))



Zamanın nasıl geçtiğini inanın hiç anlamadım.Bol sohbet,bol kahkaha ve kıymetli sponsorlar eşliğinde hediye çekilişleri vs. derken zaman su gibi aktı geçti...Geriye sadece birbirinden güzel resimler kaldı...
Sohbet etmek isteyipte edemediğim o kadar çok kişi vardı ki:((( bir sonrakine inşallah artık diyerek bu keyifli günü bitirerek elimiz kolumuz dolu evlerimizin yolunu tuttuk. En çok ama en çok mutlu olduğum an ise Tümtümün günlerdir sayıklamış olduğumuz mandalinayı 1 kasa olarak  kazanmış olmasıydı diyebilirim.İkimizinde ağzı açık kaldı,başka birşey dileseymişiz olurmuş kesin:)

Bu keyifli organizasyonda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler ederimmmm.

7.buluşmada da bir arada olmak dileğiyle...

Sevgi Dolu Öpücükler


25 Ekim 2011 Salı

Peynirli Otlu Muffinler


Veeee O şimdi 5 yaşında:)

Çok şükür bu günleri de görüyorum....vakit çabucak geçiyor...Hala maço tavırları devam etse de oldukça sempatik bir çocuk olma yolunda hızla ilerliyor miniğim.Beni bazen öyle çok güldürüyor ki işte diyorum "annesinin oğlu":) Heyecanı,sabırsızlığı,hareketliliği,tez canlılığı,hassas ruh hali,centilmenliği,mızmızlığı ,neşeli tavırları,her şeyi beni kendisine günden güne daha çok aşık ediyor...Tarifi yok sanırım bu duygunun.

Her sabah yataktan kalkıp Pepee'den öğrendiği "sen benimmm bir tanemmmm ,canım annemsinnnn" şarkısını söylemiyor mu...Ahhhh beni benden alıyor inanın...Aşk sarhoşluğu bu olsa gerek:)

Aslında kerata işini de biliyor yani,beni böyle şarkılarla laylaylom ruh haline sokuyor erkenden...Sonra da "öğlen yatmasam olur mu,parka gitsek olur mu ,köfte yemesem sadece patates yesem olur mu , 3 kaşık nutella yesem olur mu" vs.bütün "olur mu"ları  peşpeşe sıralıyor:) ve tahmin edersiniz ki bir çoğu da oluyor:)

İşte aşağıdaki muffinler de bu yaramaz doğum günü çocuğu için yapıldı:)

Bu tarif sayesinde maydanoz ,dereotu vs. sevmeyen çocuklar farkında bile olmadan afiyetle yiyecekler benden söylemesi:)

Buyurun nefis muffinlerimize...


Malzemeler:

2 Adet yumurta
1 çay bardağı ayçiçek yağı
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı beyaz peynir
2 dal yeşil soğan
1/3 demet dereotu
1/4 demet maydanoz
3 yaprak taze fesleğen
1 paket kabartma tozu
tuz
aldığı kadar un (~1,5 su bardağı kadar)

süslemek için,
susam ve çörek otu

Yapılışı:

Yumurtalarla tuzu çırpıyoruz.
Yoğurt ve yağı da ilave edip tekrar çırpıyoruz.
Yeşilliklerimizi ince ince kıyıp,ufalanmış beyaz peynirle karışıma ekliyoruz.
kabartma tozunu ve yavaş yavaş unu da ilave edip kalıplarımızın 1/3 ü dolacak şekilde pay yapıyoruz.
Susam ve çörek otu ile süsleyip önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişiriyoruz.
Sıcak veya ılık servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN...

SEVGİ DOLU ÖPÜCÜKLER:)



18 Ekim 2011 Salı

Zeytinyağlı Havuç

Bizim evden zeytinyağlı yemek hiç eksik olmaz.Acayip severiz.Mevsimine göre alıp alıp pişiririm. Mesela birazdan limonlu limonlu bir pırasa pişireceğim yarın için:) 1 gün bekleyince tadına doyum olmuyor.
Pazar-pazartesi Manavgat'ın pazarı kuruluyor.Kendimden geçiyorum resmen:) Bir kitapçıda gezerken böyle oluyorum bir de pazarda:)))) Görseniz herşey öyle taze öyle doğal ki...Ne alacağımı ne pişireceğimi şaşırıyorum:) Fesleğen,nane öyle buram buram kokuyor ki....Bu güzellikler karşısında şükretmemek imkansız oluyor...Şaka maka burda da  acayip organik oldum valla...geldiğimde de göreceksiniz zaten:) gürbüz gürbüzüm:))Yanaklar tam makaslık:)))
Ay sonunda kavuşacağız inşallah blogcanlarım,beni özlemeye devam edin tamam mı:)



Malzemeler:

1 kg. havuç
1 adet limonun suyu
1 çay bardağı zeytinyağı
2 adet kesme şeker
3 yemek kaşığı pirinç
1-1,5 su bardağı kadar su
tuz
(isteğe göre, 1 adet kurusoğan)

Yapılışı:

Havuçların kabuklarını soyup(kazıyıp) tencereye yuvarlak yuvarlak doğruyoruz.zeytinyağını,limon suyunu,pirinci,şekeri tuzu ve suyuda ilave eiyoruz.
Sık sık suyunu kontrol ederek havuçlar yumuşayıncaya dek pişiriyoruz.
Soğuk veya ılık servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN.

12 Ekim 2011 Çarşamba

Browni Kurabiye


Gün Sülüman günü olunca günün anlam ve önemine uygun olarak tatlı birşeyler paylaşayım dedim:))))
veee benim en çok ama en çooook sevdiğim nefis kurabiyelerin tarifini vermeye karar verdim:)

Tarifi canım arkadaşım, hatta kardeşim limonum  Tümayım'dan aldım.Ayyy blogcanlarım yok böyle bir şey kesinlikle...bu kurabiyeleri yerken fren yapamıyorum valla... bu yüzden de tehlikeli tariflerden biri benim için.
Tehlikeyi severim,bana birşey olmaz diyorsanız buyurun tarife:)))Bağımlılık yaratıyor benden söylemesi...

Tarifi aynen aktarıyorum.Orjinal tarife buradan da ulaşabilirsiniz:)


 Browni Kurabiyeler İçin,

Malzemeler:

1 adet oda sıcaklığında margarin
2 adet yumurta
1 çay bardağı fındık yağı
2 kahve fincanı toz şeker
1 paket kakao (8-9 yemek kaşığı)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

Şerbet için;

1 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker


Yapılışı:

Kurabiye için gerekli olan tüm malzemeleri genişçe bir yoğurma kabına koyup karıştırın.

Ele yapışmayacak bir hamur elde edinceye kadar unu ilave ederek yoğurun.

Kulak memesi kıvamına gelince yağlanmış fırın tepsisine yuvarlayarak dizin.

170 derecede önceden ısıtılmış fırında 10 dakika kadar çatlayana kadar pişirin.

Bu esnada şerbet için süt ve şekeri ayrı bir kapta karıştırın.

Şeker tamamen eriyinceye kadar karıştırarak eritin. Kesinlikle ateşe koymayın.

(Kurabiyeler sıcak, süt soğuk olacak. )Pişen kurabiyeleri sıcakken soğuk süt şerbetine batırın ve bir saklama kabına dizin.

Kalan şerbetinizi de kurabiyelerin üzerine dökün.

Bu nefis lezzete dayanabilirseniz ılık olarak servis yapın:) 

Afiyet Bal Olsun:)

5 Ekim 2011 Çarşamba

FAİRY Kavurma Şenliğinde Toplandık



Geçen haftalarda Selin Hanım'dan gelen davetle mutlu mutlu "Fairy kavurma şenliği" için düştüm Beşiktaş yollarına...Blogcanlarımla ve sevgili Berna Laçin'le tadına doyulmaz bir kahvaltı yaptık önce:)  Hava şıkır şıkır güneşliydi:)Herşey gayet güzel hazırlanmıştı bizler için.Berna Laçin ' de o kadar sempatik ki tadına doyulmaz saatler geçirdik hep beraber:)Bol sohbetli ,bol fotoğraflı bir gün oldu.



  Yaklaşık 45 bin kişinin katıldığı  Fairy Kavurma Şenliği’nde  markanın reklam yüzü Berna Laçin, Fairy’nin daha soğuk suda bile yağları tek başına çıkarma özelliğini test etti.  Fairy  2.2 metre çapında dev tavada pişen 3 ton kavurmanın yağını yıkadı.

“Fairy Kavurma Şenliği”nde  2.2 metre çapındaki dev tavada 10 aşçı tarafından 3 ton kavurma pişirildi. Ortalama 4 kişiden oluşan bir ailenin her akşam kavurma yemesi durumunda on yılda tüketebileceği 3 ton kavurma gün boyunca halka dağıtıldı. 24 Eylül’de Beşiktaş Meydanı’nda gerçekleştirilen bu etkinliğe yaklaşık 45 bin kişinin katıldı. Markanın reklam yüzü Berna Laçin, “Fairy Kavurma Şenliği”nde Fairy’nin daha soğuk suda bile yağları %100 çıkarma özelliğini katılımcılar önünde test etti.



Etkinlik Berna Laçin öncülüğünde, dev tavada kavurmaların pişirilmesiyle başladı. Alana kurulan “Mutlu Mutfaklar” standında ise yemek yazarı ve deneyimli aşçı Gülhan Kara kendi özel kavurmasını pişirirken, farklı kavurma tariflerini  ve püf noktalarını katılımcılarla paylaştı. Kavurma pişirirken dikkat edilmesi gereken noktalardan birinin baharat olduğunu vurgulayan Gülhan Kara “Kavurmanın en önemli baharatı olan kekik, etin tadını acılaştırmaması için mutlaka et piştikten sonra en son olarak eklenmelidir. Ayrıca kuzunun yağını önden kavurduktan sonra o yağın içine etleri koymak kavurmanın lezzetini arttıracaktır.” dedi.

Kurufasulye ve Hamsi Tava’dan sonra Fairy’den Kavurma Şenliği
Fairy’nin reklam yüzü Berna Laçin “Ben de ailem için güzel sofralar hazırlamaktan çok keyif alıyorum, evde besleyici etli yemekler pişiriyorum ve kavurma en zor çıkan yağlardan biri. Geçen sene düzenlenen Fairy Kurufasulye  ve Fairy Hamsi Tava Şenliği’nde tüketicilerle birlikte, binlerce tabağın ve tavaların yağını yıkayan Fairy mucizesine tanıklık etmiştik. Bu sene  de Fairy Kavurma Şenliği’nde  Fairy’nin daha soğuk suda bile % 100 üstün yağ çıkarma gücüne şahit olduk” dedi.

Tüm tüketicileri, aileleri ve çocuklarıyla birlikte Beşiktaş Meydanı’na  karşılayan  Fairy’nin geleneksel hale gelen şenlik etkinliğinde, alana dev buz heykeli ve oyun alanları kuruldu. Etkinliğe katılanlar, kavurmalarını yedikten sonra Berna Laçin’in düzenlediği yarışmalarda yüzlerce hediye kazanma şansını yakaladılar



KEKİKLİ SAC KAVURMANIN tarifini vermeden de olmaz:)))

Hazırlama süresi: 5 dakika
Pişirme süresi: 30 dakika
4 kişilik
Gerekli malzeme:

1 kg kuzu kuşbaşı
4 çorba kaşığı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kırmızı toz biber
2 tatlı kaşığı kekik
1.      Yanmaz yapışmaz bir sote tavasını iyice ısıtın. Kuşbaşı etlerin yağlı kısımlarını kesip ayırın ve kızgın tavaya atın. Yağ parçacıkları küçülüp kızarana kadar karıştırarak kavurun.
2.      Tavaya etleri ilave edin ve ateşi hiç kısmadan devamlı karıştırarak etleri 15-20 dakika kadar kavurun. Etler suyunu salıp çekmeye başlayınca tuz, karabiber,  kırmızı tozbiber ve kekiği ilave edin. 4 çorba kaşığı kadar sıvıyağ ekleyip karıştırın. 10-15 dakika kadar kavurduktan sonra sıcak olarak servis yapın.

AFİYET OLSUN

SEVGİ DOLU ÖPÜCÜKLER




26 Eylül 2011 Pazartesi

Airfryer ile Osmanlı Mutfağından Yemekler Pişirdik

Merhabalar blogcanlarımmmm,

Ne zamandır yazmak isteyipte bir türlü vakit bulamadığım bir etkinlikten bahsedeyim bugün size:)
Daha önce size yeni oyuncağım airfryerdan bahsetmişstim hatırlarsanız.Çooook keyifli ve kaliteli bir etkinliğe katılmıştım.Gerçekten hala hatırladıkça gülümsüyorum:)İnanılmaz keyifli bir atmosferdi..

Geçen haftalarda da sevgili Onur Bey tekrar toplanacağımızı ve bu defa hep beraber City Cooks Alkent'te Osmanlı tarifleri pişireceğimizi söylediğinde surat ifadem yine fiyonk durumuna hızla geçiş yaptı:)


Arkadaşlarımla yemek pişirmek ve o esnada yapılan tadına doyulmaz sohbetlere bayılıyorum inanın.

Philips'ten zaten bahsetmeme gerek yok:) Kalite ortada...amaaaa oyuncağım airfryer varya  ah işte o müthiş bir şey:)

Az önce Emre'ye patates ve sosis kızarttı sağolsun:) Afiyetle de yedi yavrum:)Ben de o sırada fasülyemi ayıkladım mutlu mutlu:)



City Cooks'a gider gitmez heyecanla başladım yemek pişirmeye:)) Canımın içi Güler ablam da teftiş yaptı bütün gece:)

Hummalı çalışmalarım sonucunda aşağıda gördüğünüz zeytinyağlı patlıcanı airfryerla birlikte pişirdik:)))

 
(Tarifi daha önce vermiştim fakat orada biraz daha malzemelerde artı eksi yaptım)
 
 
Airfryer ile Güveçte Zeytinyağlı Patlıcan

Malzemeler:

1 adet  patlıcan

2 adet iri, sulu domates

1 adet çarliston biber

1 adet kuru soğan

3 diş sarımsak

5-6 yemek kaşığı zeytinyağı

4 yemek kaşığı kadar su

2-3 yemek kaşığı sirke

2 adet kesme şeker

Tuz



Yapılışı:



Patlıcanın kabuklarını alaca soyup ortadan ikiye bölüp yarım ay şeklinde doğruyoruz.

Airfryer sepetinde 7-8 dakika kadar 200 derecede kızartıyoruz.

Sepete uygun büyüklükteki güveç kabımıza kızarmış patlıcanlarımızı dizip,üzerine kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış domatesleri,piyazlık doğranmış soğanı,doğranmış biberi ,ince ince kıyılmış sarımsağı,tuzu şekeri ilave ediyoruz.

Zeytinyağını,sirkeyi ve suyu ilave edip güveci airfryer sepetine koyup 200 derecede kontrollü olarak ve ara ara karıştırarak tüm malzemeler yumuşayıncaya dek pişiriyoruz.

Samimiyetimle söylüyorum ki herkessin tarifi birbirinden nefisti:) Bütün arkadaşlarımın ellerine kollarına sağlık:)


Tabi ki diğer buluşmalarımızda yaptığımız gibi her fırsatta kikirdeyip güzel anlarımızı fotoğraflamaya çalıştık:) Şaka maka derken kocaman bir blogcan ailesi olmaya başladık...



Tadı damağımda harika bir akşam daha yaşayıp mutlu mutlu evime döndüm yine:)

Kıymetli davetiniz için sonsuz teşekkürler ederim:)

Sevgi dolu öpücükler:)


22 Eylül 2011 Perşembe

Bulgurlu Çorba

Bu kasvetli havada sıcacık bir çorba istiyorsanız eğer buyurun tarifimizeee:)

Hepinizi öpüyorum ,seviyorum ve mutlu mutlu hafta sonları diliyorum...



Bulgurlu Çorba için,

Malzemeler:

1 Adet kuru soğan
2 Adet havuç
1 adet kabak
1 adet patates
1 bardak tat domates suyu
1 yemek kaşığı biber salçası
3-4 bardak su veya et suyu
2 yemek kaşığı bulgur
2 yemek kaşığı sıvıyağ
tuz

Yapılışı:
Soğanı yemeklik doğrayıp yağda hafifçe kavuruyoruz.
Havucun,patatesin ve kabağın kabuklarını soyup küp küp doğrayıp soğanlara ilave ediyoruz.
Domates suyunu,suyu veya et suyunu,salçayı ve tuzu da ilave edip sebzeler yumuşayıncaya dek pişiriyoruz
Piştikten sonra blenderdan geçirip,bulguru ilave ediyoruz ve bulgurlar yumuşayıncaya dek tekrar pişmeye bırakıyoruz.
Arzuya göre nane ile süsleyip,sıcak sıcak servis yapıyoruz.

AFİYET OLSUN



16 Eylül 2011 Cuma

Arpa Şehriyeli Havuç Çorbası

Merhabalar sevgili blogcanlarımmmmm,

Umarım keyifler yerindedir:))) Ben atraksiyonu bol bir hafta geçirdim valla...
Ani ve hızlı bir şekilde eşim pazartesi günü burnundan ameliyat oldu:( Oldukça sıkıntılı günler geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz...

Eşim şu an daha iyi gibi,daha da iyi olacak inşallah...2 gün hastanede kaldıktan sonra tedavisine evde ben devam ediyorum şu an:)Tahmin edersiniz ki nazlar havada uçuşuyor:)

Derler ya hep ,eşini hastalanıp yatağa düştüğün zaman tanırsın diye...Sürekli sıkıştırıyorum tabi bende " tanıdın mı beni, tanıdın mıııı cevap verrr " diye diye adamcağızı pişman ettim hasta olduğuna:) merak ediyorum napimmm:)))

Emre'm ise durumdan oldukça üzgün ve şaşkın:( Etkilenmemiş gibi görünmeye çalışıyor ama babayla göz temasından kaçıyor sürekli:( çok üzüldü yavrum:(
Babasıyla hergün yaptıkları gibi güreş ,karate ,boks vs.şiddet içerikli oyunları oynayamamın sıkıntısını da yaşıyor tabi...şakalaşamıyor vs. evde de büyük bir sessizlik de hakim, sıkıldı yavrum...

Bense çoooook  yorgunum...içim yorgun aslında...dolu doluyum...yanlızım...
Toparlanacağız çabucak inşallah.

vee benim canım blogcan bacılarımmmm,telefonumu hiç susturmadığınız için,sürekli arayıp sorduğunuz için, anne baba ve yavru Çeşmeci olarak binlerce kez teşekkür ederiz kızlar :) İyi ki varsınız,iyi ki hayatımdasınız...Pek çok seviyorum sizi:)

Bugün aşkımın çok sevdiği ve maggi iftar sofrası için hazırladığım rengi gibi tadı da güzel bir çorba tarifi verip müsadenizle kaçayım hemencik:)) Malum hasta evi naz evi:)



Arpa Şehriyeli Havuç Çorbası için,

Malzemeler:

2 Adet havuç
1 adet kuru soğan
1 Adet Maggi et suyu tableti
3 yemek kaşığı arpa şehriye
2 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz
4-5 bardak su

Yapılışı:

Soğanı küp küp doğrayıp sıvıyağda hafifçe kavuralım.
Havucu rendeleyip soğanlara ilave edelim.
Tuz,et suyu tabletini ve sıcak suyu ilave edip havuçlar yumuşayıncaya dek pişirelim.
Çorbayı blenderdan geçirip arpa şehriyeleri ilave edelim ve şehriyeler yumuşayıncaya dek tekrar pişirelim.
Sıcak sıcak servis yapalım.

Afiyet Olsun

Sevgi Dolu Öpücükler

13 Eylül 2011 Salı

İpana PRO-EXPERT Clinic Line


Herkese ennn sevgi dolusundan merhabalar blogcanlarım:)

Tatil dönüşü ayağımın tozuyla İpana PRO-EXPERT ClinicLine ile tanışmak için Galata Building'in yolunu tuttum.
Daha önce de size İpana hakkındaki duygularımı anlatmıştım.:)Bu yazdıklarım asla bir reklam değildir...Valla billa tek geçerim İpanayı:) ve yine müthiş bir ürünle bir kez daha kalbimi çalmayı başardılar.Kesinlikle çok başarılı bulduğumu samimiyetimle söyleyebilirim.

Düzenli olarak bir kaç gün kullandıktan sonra farkı görüp istesenizde vazgeçemeyeceksiniz zaten... Demedi demeyinnn ve İpana PRO-EXPERT Clinic Line deneyinnnn:)))



İPANA PRO-EXPERT Clinic Line Diyor ki...

Dondurma, şekerleme, tatlı, buzlu içecek ya da sıcak çikolata... Bunlardan birini yiyeceğiniz veya içeceğiniz zaman hassasiyete bağlı dişlerinizin sızlayacağını mı düşünüyor musunuz? Sızlamayı  sadece geçici olarak önleyen diğer diş macunlarının aksine, diş hassasiyetinin nedenlerine karşı koruma sağlayan ilk diş macunu İpana PRO-EXPERT ClinicLine Hassasiyet Kalkanı ile hassasiyete dayalı sızı hızla rahatlar. 




Her yıl milyonlarca yetişkin, diş hassasiyetinden ötürü rahatsızlık yaşıyor. Lezzetli bir dondurmayı kaşıklayamadıktan sonra yazın eski tadı kalmadığı gibi arkadaş toplantılarında bir bardak çay veya bir fincan kahveden uzak durmak da insanın neşesini kaçırıyor. Bu durum, dişleri hassas olan kişilerin çoğunun hayatlarını etkileyerek sabah sıcak bir fincan kahve içmelerinin ya da yaz günlerinde dondurma yemenin önüne geçiyor. Şimdi diş hekimleri, hassasiyeti önlemenin ve sevdiğiniz yiyecek ve içeceklere kavuşmanın kolay bir yolunu tavsiye ediyor: Yeni İpana PRO-EXPERT Clinic Line Hassasiyet Kalkanı diş macunu... 


Diş hassasiyetinin en yaygın iki nedeni, diş minesinin aşınması ve dişeti sorunlarıdır. Bu sorunları etkili biçimde önleyen güçlü bir madde olan Stannous aynı zamanda hassasiyete karşı anında ve uzun süreli koruma da sağlar. Hassasiyete bağlı sızlamayı  sadece geçici olarak önleyen diğer diş macunlarının aksine, diş hassasiyetinin nedenlerine karşı koruma sağlayan ilk diş macunu İpana PRO-EXPERT Clinic Line Hassasiyet Kalkanı, hassasiyetin kökenine inerek etkisini gösterir.


Estetik Dişhekimliği Akademisi Derneği Başkanı Doç. Dr. Ata Anıl sağlıklı dişlere sahip olmanın yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve risk faktörleriyle yakından ilgili olduğunu söylüyor. Ancak herşeyden önce doğru ürünlerle doğru diş bakımının şart olduğunu belirten Doç. Dr. Anıl “Diş hassasiyeti yüksek asitli yiyecek ve içeceklerin tüketimi, sigara, alkol kullanımı diabet, sert fırçalamaya bağlı dişetlerinin çekilmesi, uykuda diş sıkma, bazı ilaçların kullanımına bağlı tükürük salgısında azalma gibi sebeplerle ortaya çıkabiliyor. Hastalarım diş hassasiyeti sebebi ile bana geldiklerinde gerekli tedavileri ile beraber kendilerine hassasiyete karşı uzun süreli koruma sağlayan Stannous içeren yeni İpana Pro-Expert Clinic Line Diş macununu öneriyorum, bir sonraki ziyaretlerinde hassasiyetin azaldığını söylemeleri İpana Clinic Line diş macununun ne kadar etkili olduğunun kanıtı.” dedi.  



Doktorum programı ile yakından tanınan Op. Dr. Aytuğ Kolonkoya ise “Diş hassasiyeti benim de sıkça duymaya başladığım ağız problemleri arasındaydı. Piyasada da hassasiyete karşı etkili olduğunu söyleyen o kadar çok diş macunu var ki, Ipana Clinic Line’in farkını anlamak için araştırmaya koyuldum. Diş hassasiyetinde etkili olan maddeleri ve diş macunu içeriklerini araştırdım. İpana Clinic Line’i ürünü  geliştiren uzmanlardan dinledim.  Doç. Dr. Ata Anıl’a da danıştım ve hassasiyet sorunu olan hastaların deneyimlerini de dikkate aldım. Ve bütün bu araştırmalar sonucunda, ben de ikna oldum: Hassasiyeti anında gideren ve önleyen tek diş macunu Ipana Clinic Line” dedi. 



İpana PRO-EXPERT Clinic Line Hassasiyet Kalkanı ile hassasiyete bağlı sızlamalarınızın hızla rahatladığını ve hassasiyetin ana sebeplerinden olan diş eti problemleri ve diş minesi aşınmasına karşı koruma sağladığını farkedeceksiniz. Kısa süre sonra içeceklerinizi dişleriniz sızlamasın diye kamıştan içmek zorunda kalmayacak, ağzınızın ne tarafıyla çiğnediğinize dikkat etmeniz gerekmeyecek.  Hassasiyet sızısını unutup hayatın küçük zevklerinin tadına varabileceksiniz.  

Diş hassasiyetinin asıl nedenleri

Diş hassasiyeti bir gecede ortaya çıkmış gibi görünebilir ama aslında uzun bir süreçtir. Diş hassasiyeti, dişlerin içindeki kanalcıkların diş minesi veya diş etleri tarafından korunamaması nedeniyle ortaya çıkar. Bu durumda sıcak, soğuk, tatlı, ekşi gibi uyaranlar, kanalcıkların içindeki sıvının hareketine neden olur ve bu hareketinde sinirlere ulaşmasıyla hassasiyet gelişir. Ancak Stannous, bu kanalcıkları tıkayarak kanalcıkların içerisindeki sıvı hareketini önler. Bu etki, hassas dişlere yönelik diğer macunlara göre daha uzun süreli ve anında başlayan bir koruma sağlar. Bağımsız araştırmacıların testlerine göre üç gün içinde sıcaklığa bağlı hassasiyette yüzde 54 azalma görülmüştür.

Diş minesi koruma altında!

Meyve suyu, gazlı içecek, enerji içecekleri ve şarap gibi sıvıların içindeki asitler, diş minesini zayıflatarak minenin zarar görmesine yol açar. Ancak Stannous, dişlerin çevresinde koruyucu bir kalkan oluşturarak uzun süreli bir etki sağlar. 

Dişeti sorunlarını önlemek için bakterileri ortadan kaldırır
Güçlü formül, diğer diş macunlarına kıyasla bakterileri uzaklaştırmada daha etkilidir. Bakteriler uzaklaştırılmazsa plak oluşumuna yol açar bu da dişeti sorunlarını beraberinde getirir ve diş kanalcıklarının açığa çıkmasına neden olur.  Klinik çalışmalar, dişeti kanaması ve iltihabının beş haftada yüzde 15 azaldığını göstermiştir.


Diş hassasiyetinin diğer yaygın nedenleri arasında, genellikle uykuda yapılan diş sıkma ve gıcırdatma da vardır.  Dişlerde çatlaklar ve kırıklar da kanalcıkları açığa çıkardığı için bu sorunu şiddetlendirir.

Eksiksiz bir ağız bakımı sizi bekliyor
Nasıl ki egzersiz programınızı ve beslenmenizi olabildiğince sağlıklı bir şekilde düzenliyorsanız, diş hassasiyetini önlemek için de bir ağız bakımı uygulayabilirsiniz:


Diş macununu doğru diş fırçası, ağız suyu ve diş ipi ile tamamlayarak yapılan gündelik ağız bakımı  hassasiyet sorunlarını hafifletmesini sağlar. İpana ve Oral-B’nin Pro-Expert Clinical Line Sistemi, diş hassasiyetini gidermeye ve önlemeye yönelik eksiksiz bir programdır: 


* İpana PRO-EXPERT Clinic Line Hassasiyet Kalkanı diş macununu, doğru diş fırçası, ağız suyu ve diş ipi ile tamamlayın.
* İpana ve Oral-B’nin PRO-EXPERT Clinic Line Sistemi,  Oral-B PRO-EXPERT Hassas Diş Etleri İçin Diş Fırçasını içerir. Fırçanın CrissCross® kılları, dişleri yıpratmadan temizlerken plak tabakasını uzaklaştırır.
* Diş hekimleriyle geliştirilen Oral-B PRO-EXPERT Clinic Line Ağız Gargarası’nın dişeti sorunlarını azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır.
* Günde iki kez Oral-B PRO-EXPERT Clinic Line diş ipi kullanmak, fırçanın ulaşamadığı yerler de bakterilerle mücadele eder.


Tam dişime göre bir etkinlik oldu:)

İpana ile mutlu ,sağlıklı gülüşler veeeee sevgi dolu öpücükler...

5 Eylül 2011 Pazartesi

Şeftali Püreli Muhallebi

Nasılmış benim canım blogcalarımmmmm:))))

Herkesin mübarek Ramazan Bayramını tüm kalbimle tekrar tekrar kutlarım...Daha nice bayramlarda hep beraber olalım inşallahhhhh.Allah ağzımızın tadını hiiiiç bozmasın inşallah...

Umarım herkesin keyfi yerindedir...Tam tatil bitti geldim derken ,bayramda yine arazi oldum:) Neyse çok şükür evimdeyim artık.Sık sık beraberiz,açmam arayı:))))))

Çekirdek ailemiz olduğu için bayramlar pek janjanlı olmaz bizde :))ama Emre'm bu bayram olayını pek sevdi valla...Bayram sabahı cicilerimizi giyinip öpüşüp koklaştık ve harçlık verdik...Pek şaşırdı
(geçen sene oyuncak dışında hediye kabul etmiyordu kendileri:)..)  Gitti geldi bayram boyunca sürekli iki elimi de öpmeyi teklif etti durdu:)
Çok eksik oyuncağı varmışş vah ki vah yani:))

Neyse ki her öptüğünde harçlık verilmeyeceğini zorda olsa kabullendi:) Zamane çocuğuda başka oluyormuş valla,işi hemen ticarete döküyorlar:)

Ah bir de kutudaki bütün çikolataların tadına bakılmayacağını öğretebilseydim çok süper olacaktı:) minik minik diş izleri dolu bir kutu madlenimiz var sayesinde:)))Ne ara kutuyu açıp teker teker ısırmış hala merak ediyorum inanın:)))Hiç renk de vermedi,keyif yapmış resmen:))))

Şaka maka derken koskoca yazı bitirdik ve hüzün kokan eylül'e de girdik hani sonunda :)
Ben yaz insanıyım,bu melenkolik havalar pek bana göre değildir...Öyle gri havalarda gökyüzüne bakıp hüzünlenmem ben ,daralırım,nefes alamam:)))Sıfır romantizm yani,bildiğiniz güneş enerjisiyle çalışan balta modeliyim sanırsam:)))))))

Bu yüzden de bugüüüün yazı hatırlatan bir tarif vereyim dedim:)))

Sevgili didum Tümtüm Tümay'ım ve Hilal'im de gördükten sonra ne zamandır yapmak istiyordum bu muhallebiyi...Kısmet Maggi için hazırladığım iftar sofrasına oldu:)Şimdi de huzurlarınızda:)))
 

Buyurun bugünün tarifine,

Şeftali Püreli Muhallebi

Malzemeler:

Muhallebi için,

1 lt süt
1 çay bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı pirinç unu
1 yemek kaşığı buğday nişastası
1 paket vanilya
           
Üzeri için,

3 ad şeftali
1tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı buğday nişastası

Yapılışı:

Muhallebi malzemelerini koyu bir kıvam alana dek sürekli karıştırarak pişiriyoruz.kaselerimize üzerlerinde şeftali püresi için 1 parmak boşluk bırakarak pay yapıyoruz.

Şeftalilerin kabukları soyuyoruz ve tencereye rendeliyoruz.Şekeri ve nişastayı da ekliyoruz.
Sürekli karıştırarak  koyulaşana dek pişiriyoruz.
Blenderdan geçirerek püre haline getiriyoruz.
Muhallebilerin üzerine dökerek soğuk soğuk servis yapıyoruz.

Afiyet Olsun.

Herkese mutlu mutlu haftalar dilerim.
Sevgi dolu öpücükler
 


18 Ağustos 2011 Perşembe

Zeytinyağlı Kabak Kalye


Herkese merhaba blogcanlarımmmm,

Üstümde bir rehavet, bir rehavet anlatamam size:) Hilalcim dürtüklemese inanın kolumu kıpırdatmayacaktım bir süre daha...Mevsimsel bir durum mu yoksa tatil rehaveti mi çözemedim henüz.Yemek pişirmek bile içimden gelmiyor bu sıralar.Dergilere bakıyorum ,yeni tarifler görüyorum falan ,önce bir heyecanlanıyorum sonra yine bezgin bekir moduma geri dönüyorum:)

Bayram da geliyor... Bayramları oldum olası pek sevmem zaten...Çekirdek aile olunca insan öyle şaşalı yaşanmıyor bayramlar,üzücü bile olabiliyor hatta...Bu yüzden ben hep "tatil geliyor ,yuppi" tadında yaşarım bayramlarımı:) Tek sevdiğim yanı ise herkesin çikolata ,şeker ikram ediyor olması:)))

Sonracımaaa rejime de başladım,bugün tam 5. gün oldu:) Hala bozmadım yeminimi:))) Canım aşure istiyor,çikolatalı sufle istiyor,tulumba tatlısı istiyor,supangle istiyor...neler neler...hemde hepsini aynı anda istiyor:) Gözü dönmüş bir ruh hali içerisindeyim kısaca:)))

Gözümün önünden tatlılar film şeridi gibi geçerken ben kabak kalyeyle idare ediyorum,of ki off yazık bana:)))

Hadi bari kısa keseyim de size de yazık olmasın:))))Kaçın kurtulun:)

Hepinizi en sevgi dolusundan öperimmmm,sarılırım,tekrar öperim:)



Malzemeler:

4 Adet kabak
2 Adet domates
1 adet kuru soğan
2 yemek kaşığı pirinç
5 yemek kaşığı zeytinyağı
2 diş sarımsak
2 adet kesme şeker
tuz
su

Süslemek için dereotu,

Yapılışı:

Kabakları yıkayıp ,kabuklarını kazıyıp ,uzunlamasına ortadan ikiye bölerek yarım ay şeklinde doğrayalım.
Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayalım.
Soğanı yemeklik doğrayıp ,zeytinyağında kavuralım. Doğranmış kabakları ve domatesleri ilave edelim.Sarımsağı minik minik doğrayıp serpelim.Tuzu,şekeri ,pirinçleri ve bir çay bardağı kadar da sıcak su ekleyip (suyunu sık sık kontrol ederek) kabaklar yumuşayıncaya dek pişirelim.
Dereotu ile süsleyip tercihe göre soğuk servis yapalım.

AFİYET OLSUN




9 Ağustos 2011 Salı

Bezelyeli Pirinç Pilavı

Şükür kavuşturana blogcanlarımmmmm:)

Mümkün olsa da şu an şöyle hepinizi en sevgi dolusundan bir öpsem,bir sarılsam:))) Mümkün olmadığı için ben size pozitif enerjimi göndereyim en iyisi:) İdare edin şimdilik canlı kanlı kavuşana kadar:))))

Tatilimiz bitti ve dün akşam üzeri evimize kavuştuk çok şükür:)

Bu tatilde bir kez daha ne kadar şanslı olduğumu anladım inanın.Dostların arasında mesafe olmadığını,her saniye yan yana olamasakda kalp kalbe olduğumuzu öğrendim...Bizim tayfaya buradan sonsuz öpücükler gönderiyorum...İy ki hayatımdasınız kızlar.Her an yanınızda gibi hissettirdiniz bana kendimi...

Sonracığımaaa tatil izlenimlerimde öğrendim ki yazlık bölgede çalışan bütün uçuk kaçık garsonlar Dolce Gabbana don giyiniyorlar:))))Ay inanın bööö geldi yani 1,5 ay içinde:) Bu ne kötü bir modadır böyle...Hepsi düşük bel giyindiği için donlar fora...saçlarının önlerindeki bir tutam sarı rengi hele hiiiiiç anlatmayayım:)))Millet dağ bayır börtü böcek anlatır,ben neler anlatıyorum size değil mi...:)))) Ama ne yapayım birinin bu akıma dur demesi gerekiyor:))) No Dolce Gabbana...Yes Selanik :))))

Sonracığımaaaa bu sene maço oğlumla tatil ,önceki yıllarımıza göre biraz daha kolay oldu:) En azından inatlaşma süreci oldukça azaldı:) Orta noktalar bulmaya başladık.İşine gelmeyince çığlığı basmadı çok şükür...Ayy ne fena rezil olurduk öyle sokaklarda...hatırlamak bile istemiyorum:)))Kızlara karşı biraz daha nazik davrandı,en azından bu sene havuza girmelerine izin verdi:) Alman çocuklara ingilizce 10 a kadar sayıp hava atıp durdu:)))) En komiği de mesela çocuk Türkçe bilmiyor,Emre konuşuyor konuşuyor,çocuk boş boş suratına bakıyor Emre'nin:) Emre'de çocuk duymadı zannedip ,yaklaşıp ,bağıra bağıra, el kol hareketleriyle anlatmaya çalışıyor derdini,çocukta korkup kaçıyor:)))))Bizimki bozuluyor tabi...böyle böyle laylaylom geçti günlerimiz çok şükür...

Sonracığıma Antalya dönüşü İzmir turu da yapalım dedik.Nokta yerleri gezip Foça'ya uğradık ve yaşamak istediğim yerin orası olduğuna karar verdim...Hatta aşık oldum,kalbimi orada bıraktım diyebilirim...
Ne huzurlu bir yersin sen öyle Foça'cım:) Bayıldım sana:)

İnşallah belki bir gün diye diye hayal kurarak döndük İstanbul'a...Buranın tadı da başka güzel tabii:) Gelir gelmez evim evim güzel evim moduma da girdim hemencik...

Ah ahh...tatiller evde de olsan,denizde de olsan hep güzel geçmez mi zaten:) Mühim olan iç huzurumuz yerinde olsun...Gerisi boş valla...

Şimdilik benden bu kadar...

Herkesi en büsbüyüğünden öpüyorummm ve tarife geçiyorum...


Enginar Çanağında Bezelyeli Pirinç Pilavı

Malzemeler:

1 su bardağı pilavlık pirinç
1/2 su bardağı bezelye
1/2 çay bardağı ayçiçek yağı
2 su bardağı kadar su
tuz
süslemek için,dereotu

Yapılışı:

Pirincleri yıkayıp süzüyoruz.
Ayçiçek yağında 5 dakika kadar kavuruyoruz.Bezelyeyi,tuzu ve suyu da ilave edip karıştırıp pişmeye bırakıyoruz.
Demlendikten sonra dereotu ile süsleyip servis yapıyoruz.

Not: Ben Enginarları limon,şeker,tuz,zeytinyağı ve birazda su ilavesiyle pişirip,bezelyeli  pilavı çanak içinde servis yaptım bu defa.Masada oldukça şık göründüler:)Bilginize:)

Afiyet Olsun.



20 Temmuz 2011 Çarşamba

Vanilyalı Kurabiye

Salata göre göre zayıfladınız farkındayım:)))

Hemen kontrolü ele alıyorum ve kurabiye tarifiyle postun sonunda özümüze dönüyoruz blogcanlarım:)))

Manavgat sıcaktan kavruluyor...Su içmekten yoruldum valla...Ama serde blog aşkı tavan yaptığı için tutamadım yine kendimi ve attım kendimi mutfağa:))))İyi ki de atmışım...Emre'm de mis gibi kurabiye kokularıyla uyanınca pek mutlu oldu..İçinde çikolata olmadığı için biraz mırın kırın etse de pudra şekeri yelkenlerini suya indirdi hemen:))) resimde gördüğünüz gibi onun kurabiyesi duble pudra şekerli:))))

Herkese pudra şekeri tadında günler diliyorummmmm ,kurabiye candır diyorummm ve tarife geçiyorummmmm:)



Malzemeler:

1/2 paket becel margarin
4 yemek kaşığı pudra şekeri
2 paket vanilya
1/2 paket kabartma tozu
2 su bardağı kadar elenmiş un

Yapılışı:

Bütün malzemeleri yavaş yavaş karıştırıyoruz.
Elimizle yuvarlayıp yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine diziyoruz.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz.

AFİYET OLSUN.

12 Temmuz 2011 Salı

Arpa Şehriye Salatası

Hani derler ya şurda şunu yiyeceksin,burda bunu falan:)))

Bu salatayı da Sevil 'de yiyeceksiniz:))) Uzun zamandır yaparım ama Sevilimin yaptığı  gibi lezzetli olmaz:)))Toplanacağımız zaman sorar bize"ne hazırlayayım,ne istersiniz canparelerim "der...ben hemen "arpa şehriye salatasıııı" diye öne fırlarım,hızımı alamam tabi...ayyy bide yoğurtlu sebze salatası,ayyyy bide bööörekkk diye diye devam ederim:))))Liste uzar gider bende tabi...bana bu soruyu sormamak lazım hehehe:)))

Ah ah bilseniz daha ne cevherler var bizim grupta:)

Son keşfim de zeytinyağlı dolma ustası Benhür Ayşen:)))Dolmaları listemde ilk üçe kesin giriyor,hem pişiriyor hem de elleriyle yediriyor...amaaaa bana özel :)))))görseniz kalem kalemdi :)))Ayak üstü 8 tane yemiştim:)oturarak yediklerimi  hiç saymadım bile dermişim:))))) offf nefisti valla billa:)
Pişman değilim:))))Tadı damağımda kaldı:)))

Sonra da size "su içsem yarıyor" geyiği yapıyorum utanmadan değil mi....cık cık cık:((( yakalanmış oldum böylece,kendi kendimi ele verdim resmen:))))

Neyseee bende bu iştah olduğu sürece bu konu uzar gider...tarifi okuyup kaçın, kurtulun derim blogcanlarım:))))

Herkese mutlu mutlu güp güzel bir hafta dilerim.

veeee gelelim bugünün rengarenk tarifine:)



ARPA ŞEHRİYE SALATASI

Malzemeler:

1 Su bardağı arpa şehriye

2 adet közlenmiş kırmızı biber

4 adet kornişon turşu

1 çay bardağı mısır

3 dal yeşil soğan

¼ demet dereotu

¼ demet maydanoz

½ limonun suyu

Zeytinyağı,tuz



Yapılışı:


Arpa şehriyeyi hafif diri kalacak şekilde haşlıyoruz.

Salata malzemelerini doğrayıp,Haşlanmış arpa şehriyelerle karıştırıyoruz.

Limon ,tuz ve zeytinyağını da ilave edip servis yapıyoruz.



AFİYET BAL OLSUN.







4 Temmuz 2011 Pazartesi

Yoğurtlu Kuzu Kulağı Salatası

Emre'den sonra benim tatil anlayışım da değişti desem güler misinizzz:)

Belki anne olmadan önce biri bana bunu söylesi "aaa cık cık deme öyleee,ne alakası var falan" diyebilirdim:)))
Şimdi mesela Emre'm güneşten etkilenmesin diye erkenden havuz ,deniz vs. yapıp en geç 11:30 gibi koştur koştur eve geliyoruz:)

Emre'den önce ise "ben Türk'üm bana birşey olmaz" modunda, terliklerimi topuklarıma vura vura havuza yeni gidiyor olurdum:)


Yada dün akşam eşimle yaptığımız gibi ...denize bakarak güneşin batışını izlemek yerine,restoradaki oyun evinin karşısındaki masada yemeğimizi yiyerek keyif aldık mesela.

Manzara sürekli aynı oldu bizde 4,5 senedir:)

Her sene tatilimiz şekil değiştiriyor,bakalım seneye bizimle beraber masa da uzun uzun oturacak mı heyecanla bekliyoruz:))))yoksa yine 2 lokma yiyip oyuna mı devam edecek...

Derler ya gençken yaşa diye:)) valla çocuksuz tatile çıkıyorsanız şayet tadını çıkarın derim:))) Bütün dengeler değişiyor çünkü:))) Demedi demeyin yani...Eskiden plaj çantam dergilerle,kremlerle vs bakım ürünleriyle doluyken şimdi,sinek ilacı,yarabandı,80 koruma faktörlü krem,gemi,araba,kolluk ,kova takımı,kurbağalı simit,deniz topu,çubuk kraker,su,yedek çocuk kıyefeti vs.kendimle alakalı sadece telefon ...oda Allah korusun birşey olursa diye yani istem dışı koyuyorum:)))) Bu sene de has tatili Emre yapıyor kısaca:))

Esas oğlan birazdan uyanacak ve koşturma tam gaz devam edecek...Bana kolay gelsin bakalım:)))Benden son haberler bunlar blogcanlarım...

Herkese mutlu mutlu haftalar dilerim.Beni özleyin tamam mı:)




YOĞURTLU KUZU KULAĞI


Malzemeler:

1 demet kuzu kulağı

1 kase yoğurt

2 yemek kaşığı mayonez

1 diş sarımsak

Tuz



Yapılışı:

Kuzu kulağını yıkayıp,süzüldükten sonra irice doğruyoruz.

Ayrı bir kasede sarımsaklı yoğurt hazırlıyoruz.

Mayonezi ve tuzu da ekleyip ,doğranmış kuzu kulağıyla karıştırıyoruz.

Soğuk soğuk servis yapıyoruz.


AFİYET OLSUN.